Türklerden Önceki Dönem
Afşin'in kuruluşunun Hititlere kadar uzandığı çeşitli kaynaklarca
ifade edilmektedir. "Kahramanmaraş yolu üzerindeki Döngele
köyünde yapılan kazılarda M.Ö. 1900 tarihlerinden itibaren
bölgede Hitit Uygarlığı'nın varlığı ortaya çıkarılmıştır. Kahramanmaraş
yakınlarındaki Himli köyü yakınlarındaki kazılardan
da M.Ö. 750 yıllarından itibaren, bölgede Asur egemenliğinin
varlığı öğrenilmektedir. M.Ö. 546 tarihinde Pers Kralı Kirus'un
Lidya Kralı Krazüs'ü mağlup etmesiyle bütün Anadolu Pers
egemenliğine girmiştir. M.Ö. 333 yılında Makedonya Kralı Büyük
İskender'in, Afşin-Elbistan üzerinden İran'a yürüdüğü, daha
sonra Romalılar ın egemenliğine giren Afşin' in Roma çağındaArabissos adıyla canlı bir ticaret merkezi olduğu çeşitli kaynaklarca
belirtilmektedir. Roma İmparatorluğu'nun yıkılmasından
sonra, Bizans toprakları haline gelen bölgede, zaman zaman
Araplar hakim olmuştur."
Kentin en canlı dönemlerinin Roma-Bizans çağları olduğu
Kahramanmaraş müzesinde ve ilçenin hükümet konağı bahçesinde
sergilenen heykel ve sütunlardan anlaşılmaktadır.
Kentin ilk yerleşim merkezi olan kalede yapılan araştırmalarda
yine Bizans çağına ait olduğu sanılan 5-6 m. uzun1uğupda, 1.5·
m. yüksekliğinde bir sur kalınbsına rastlanmaktadır. Çevresi konutlada
kuşablmış olan bu sur kalınbsı üzerinde herhangi bir
araştırma yapılmamıştır.
Afşin yakınlarında en eski tarihi kalınb, kente 7 km. mesafedeki
Eshabü'l-Kehf külliyesidir. Eshabü'l-Kehf de kiliseden dönüştüMen
bir cami ve kervansaray yer almaktadır. Buradaki-ilk yapıt
kentte hüküm süren Bizans kumandam Dakyanus'tan kaçan
ilk Hıristiyanlarca kurulan bir kilisedir.
İlçe merkezine 35 km uzaklıkta olan Kaşanlı köyündeki KızOğlan
kayası olarak bilinen kaya kabartmasının, Bizans sanabnın
bir örneği olduğu İsa, Meryem ve Aziz Yuhannes figürlerinden
anlaşılmaktadır. Başı Haleli bebek İsa, solunda aziz Yuhannes ile
birliktedir. Meryem İsa sandalyede oturur biçimdedir.
Hurman kalesi, Marabuz köyünde, Hurman çayının kuzeyindeki
sarp kaya üstündeki yapıt, tarihi belli olmamakla beraber
Bizans döneminden olduğu sanılan 10-15 metre yüksekliğindeki
surlar sekiz burçla güçlendirilmiştir.
Afşin-Tanır nahiyesine bağlı Yassıhöyük çevresindeki buluntulat
burada bilimsel kazı yapılması gerektiğini göstermektedir.
Köy çevresinde Roma dönemi su yolları, duvarlar, bentler bulunmaktadır.
Afşin' e 14 km mesafede bulunan Arıtaş (Hunu) kasabasında
da Bizanshlar' dan kalma büyük bir höyük bulunmaktadır.
Kasabanın merkezinde bulunan höyükte (kale) bugüne kadar
herhangi bir araştırma yapılmamışhr. Edinilen bilgilere göre Bizans
İmparatoru Romen Diogen'in esaretinden sonra meydana
gelen karışıklıklardan istifade ederek Güney Anadolu'nun bir
kısmını ve bu arada Elbistan bölgesini de ele geçirmiş olan Filaretos
1073 tarihinde Hunu'da Ermeni rahiplerini toplatarak bir
katalikos seçtirmiştir ve burasını Katalikosluğa merkez yaphrmışhr
(Yinanç, M.H. İslam Ansiklopedisi, 4. Cilt).
Bütün bu bilgilerden anlaşılacağı gibi Afşin'in yakın çevresinde
ve kent merkezinde bulunan tarihi kalıntılar, Türkler den önce
de buranın çok önemli bir yerleşim merkezi olduğunu göstermektedir.
Bu bilgilerden sonra şehrin kuruluş yerinin kale ve çevresi
olduğu kesinlik kazanmaktadır. Halen çevresi eski evlerle
kuşatılmış bir tepe üzerinde yer alan kale kuruluşundan bugüne
kadar yerleşim yeri olarak kalmışlır.
Şehrin kuruluş yeri ol~ak buranın seçilmesinin nedenleri arasında
doğal korumanın kolayolması, yakınında dini kurumların
varlığı önemli roloynamaktadır. Örneğin Eshabü'l-Kehf gibi kutsal
bir yerin kentin yakınında bulunması ve buraya giden tek yolun
Afşin üzerinden geçmesi, ilk çağ' da önemli bir yerleşim merkezi
olmasını sağlamışhr. Ayrıca ilk çağlarda ipek yolunun da
buradan geçtiği bir çok kaynaklarda belirtilmektedir. Ancak bu,
günümüzde kesin olarak kanıtlanamamışhr.